Son dönemde Türkiye’nin ulusal güvenlik politikaları üzerine yapılan değerlendirmelerin arttığı bir ortamda, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı, "Terörsüz Türkiye" hedefi etrafında şekillendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında gerçekleşen toplantıda, ülkenin karşı karşıya olduğu tehditler, güvenlik stratejileri ve terörizmin etkisinin azaltılması konuları detaylı bir şekilde ele alındı. Özellikle PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı alınacak önlemlerin yanı sıra bu sürecin nasıl daha etkili bir şekilde sürdürülebileceği tartışıldı.
Toplantıda, terörle mücadelede uygulanan mevcut stratejilerin gözden geçirilmesi ve gerektiğinde yenilenmesi yönünde kararlar alındı. Güvenlik birimlerinin saha çalışmalarının artırılması, terör örgütlerinin finans kaynaklarının kurutulması ve propaganda faaliyetlerinin engellenmesine yönelik adımlar öne çıktı. Özellikle siber alanlarda yürütülen terörizmin önlenmesi adına oluşturulan özel ekiplerin etkinliğinin artırılması için bütçelerin gözden geçirilmesine karar verildi. MGK, bu konuda kamuoyunun da bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, uluslararası iş birliğinin önemine de dikkat çekilen toplantıda, Türkiye’nin dost ülkelerle olan güvenlik iş birliklerinin güçlendirilmesi ve özellikle komşu ülkelerdeki terör tehdidine karşı ortak hareket edilmesi gerektiği dile getirildi. Türkiye'nin, terörle mücadelede yalnız olmadığını belirtmek amacıyla uluslararası platformlarda daha aktif rol alması gerektiği ifade edildi. Bu bağlamda, Avrupa ve Asya'daki ülkelerle gerçekleştirilmesi planlanan ek müzakereler, güvenlik iş birlikleri için bir fırsat olarak değerlendirildi.
MGK toplantısında alınan kararlar doğrultusunda, kamuoyunun terörle mücadele konusundaki bilgilendirilmesi için medya ve sosyal platformlar üzerinden kampanyalar düzenlenmesi önerildi. Terörizmin sadece bir güvenlik sorunu değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun olduğunun altı çizildi. Bu nedenle, toplumsal dayanışmanın artırılması ve terör örgütlerinin ideolojik etkilerinin zayıflatılması adına çeşitli etkinlikler planlandı. Eğitim kurumlarında, genç bireylerin terör propagandalarına karşı bilinçlendirilmesi amacıyla seminerler ve paneller düzenlenmesi önerildi.
Son olarak, MGK toplantısında alınan kararların sadece güvenlik önlemleriyle sınırlı kalmayacağı, sosyo-ekonomik politikaların da terörle mücadelede önemli bir rol oynayacağı belirtildi. Terörün doğrudan etkilediği bölgelerde istihdam alanlarının artırılması, eğitim imkanlarının geliştirilmesi ve sosyal projelerin desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Tüm bu unsurlar içerisinde, "Terörsüz Türkiye" hedefinin gerçekçi ve ulaşılabilir bir nokta haline gelmesi için kararlılıkla yürütülen mücadelede tüm paydaşların üzerlerine düşeni yapması gerektiği ifade edildi.
MGK toplantısı sonucunda alınan bu kararlar ve oluşturulan stratejilerin, Türkiye’nin terörle mücadelesinde önemli bir dönüm noktası oluşturması bekleniyor. Gündemdeki tüm bu gelişmeler, ülke genelinde bir güvenlik ve huzur ortamı yaratma çabalarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. "Terörsüz Türkiye" hedefi için oluşturulacak yeni politika ve stratejiler, tüm kesimlerin katılımı ile hayata geçirildikçe, bu hedefe ulaşma şansının artacağı öngörülüyor.
Sonuç olarak, MGK’da belirlenen yeni terörle mücadele stratejileri, yalnızca güvenlik boyutuyla değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik düzeyde de etkiler yaratacak şekilde tasarlanmış olması, Türkiye’nin genel güvenlik yapısını sağlamlaştırma yönünde bir adım olarak değerlendirilmektedir. "Terörsüz Türkiye" hedefinin gerçekleştirilmesi yönünde atılacak her adım, ülkenin geleceği için büyük bir öneme sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu politikanın ne kadar hayati bir süreç olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.