Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Özellikle gençlerin maruz kaldığı şiddet ve ayrımcılık konusuna dikkat çeken bu olay, "Abinin selamı var" diyerek saldırıya uğrayan gençlerin dramıyla unutulmaz bir hal aldı. Saldırganlar, gençlerden birini zorla etek giydirdikten sonra darp etti. Bu tür olayların artışı, toplumda önemli bir tartışma başlattı ve birçok kişi, bu hadiseyi kınadı.
Olay, belirli bir mahallede akşam saatlerinde gerçekleşti. Gençler, arkadaşlarıyla birlikte parkta otururken, tanımadıkları birkaç kişi yanlarına yaklaşıp "Abinin selamı var" diyerek saldırıya geçtiler. İlk olarak sözlü hakaretlerde bulunan saldırganlar kısa sürede fiziksel şiddete yöneldiler. Görgü tanıklarının ifadesine göre, saldırganlar gençlerden birine etek giydirdikten sonra onunla alay ederek darp ettiler.
Bu sırada çevrede bulunan birçok kişi durumu kayda almaya başladı. Olay anında gürültü ve bağırışlar duyan mahalle sakinleri, gençlerin yardımına koştu. Yaşanan bu olay, sosyal medya platformlarında viral hale geldi ve birçok kişi bu tür saldırılara karşı seslerini yükseltti. Olayın ardından gençler, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Darp edilen gençlerden biri, yaşadığı travmayı şu sözlerle dile getirdi: "Kendimizi savunmak istedik ama başaramadık. Hala yaşadıklarımızın şokunu atlatamadık."
Olayın ardından sosyal medyada #ŞiddeteHayır etiketi altında birçok kullanıcı paylaşımda bulunarak durumu kınadı. Gençlerin yaşadığı bu şiddet olayları, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik travma da yaratıyor. Gençler, mağdurların yanında olmanın önemini vurguladı. Türkiye’de gençlerin arttığı bu türden ayrımcı saldırılara karşı birlikte mücadele etmek gerektiği konusunda hemfikir oldular.
EDİTÖR NOTU: Bu tür olaylar, toplumsal cinsiyet rolleri ve toplumsal davranış kalıpları konusunda önemli bir tartışma konusu yaratmaktadır. Yapılan saldırıların hukuki boyutunun yanı sıra, toplumda bu konuda farkındalık yaratması açısından da önemli bir yere sahip. Uzmanlar, ailelerin gençlere şiddet karşısında nasıl durmaları gerektiği konusunda eğitim vermeleri gerektiğini savunuyor. Gençlerin güvenli bir çevrede yaşama hakları olduğu unutulmamalıdır. Günü kurtarmak için değil, geleceği düşünen bir toplum olmak hedefimiz olmalıdır.
Son olarak, yaralı gençlerin tedavi süreçlerinin hızlandırılması ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına ilgili güvenlik güçlerinin bölgede daha fazla önlem alması gerektiği vurgulanıyor. Şiddete karşı durmak, bireylerin değil, tüm toplumun sorumluluğu haline gelmiştir. Bu tür vakaların sona ermesi, ancak birlik beraberlik içerisinde mücadele ile mümkün olacaktır.