İlişkiler, yaşamımızın en önemli parçalarından birini oluşturur. Ancak, bazen iyi niyetle bile olsa, istemeden yaptığımız davranışlar bu güzel bağları zayıflatabilir. Kendi ilişkinizi mahvediyor olabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Belki de farkında olmadan yaptığınız bazı şeyler, ilişkinizdeki sorunların temel taşlarını oluşturuyor. Bu yazımızda, sağlıklı bir ilişkiye zemin hazırlayan davranış modellerini irdeleyerek, kendinizi nasıl geliştirebileceğinizi keşfetmenize yardımcı olacağız. İşte kendi ilişkinizi mahvedebileceğiniz altı kritik madde:
İlişkilerde iletişim her şeydir. Ancak, bazı insanlar sessizliği tercih eder. Rahatsız edici bir doktor randevusunu ertelemek, finansal sorunları konuşmamak veya birbirinizle geçirdiğiniz zamanın kalitesini sorgulamamak adına sessiz kalmak, olan biteni yok saymak anlamına gelir. Eğer partnerinizle aranızda bir muhabbet yoksa, ilişkinizdeki bağ zayıflamaya başlayabilir. İletişim eksikliği, zamanla güven kaybına neden olur ve partnerinizin duygusal ihtiyaçlarına kayıtsız kalmanıza yol açar. Bu durum, ilişkideki baskıyı artırır ve evlilik ya da birliktelik ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir. Bunu önlemek için düzenli olarak açık ve dürüst bir şekilde konuşmaya özen gösterin. Belirsizlikten uzak durarak bir ilişkiyi güçlendirebilirsiniz.
Aşkın ilk heyecanı yerini güvene bıraktığında, pek çok çift, arkadaşlarının ve aile üyelerinin ilişkileri hakkındaki görüşlerini dinlemeye başlar. Fakat bu durum, ilişkiye olan bakış açınızı olumsuz etkileyebilir. Daha önce iyi giden bir ilişki, dış etkilerin neden olduğu olumsuz düşüncelerle yerle bir olabilir. Herkesi memnun etmeye çalışmak, partnerinize odaklanmayı ve ilişkinin dinamiklerini bozabilir. Özellikle en yakınlarınızdaki insanlar, ilişkiniz hakkında yorumlarını paylaşıyorsa, bunu bir sorun olarak algılamaya başlayabilirsiniz. Bu tür olumsuz düşüncelerle başa çıkmak için hayır demeyi öğrenmeli ve kendi hislerinize bir öncelik vermelisiniz. Unutulmamalıdır ki, dışarıdan gelen yorumlar ancak birer perspektif sunar; asıl önemli olan, sizin ve partnerinizin hisleridir.
Geçmiş, çoğu zaman bir erkeğin veya kadının zihninde silinmeyecek izler bırakır. İlişkinizdeki sorunları geçmiş yaşantılarınızla kıyaslamak doğal bir şeydir. Ancak, bu durumu sürekli hale getirmek, en sağlıklı ilişkinizi bile sekteye uğratabilir. Partnerinizin geçmişteki hatalarından veya eski ilişkilerinden dolayı her an onu yargılama dürtüsü, ilişkinizde çatlaklar oluşturur. ‘Bunu neden yaptın, önceki partnerim böyle yapmazdı’ gibi ifadelerle geçmişi sürekli gündeme taşımak, karşı tarafı hırpalayabilir. Bunun yerine, geçmişinizi kabullenin ama sizi etkileyen olaylarda büyümeye odaklanın. İlerlemek için terk edilmiş durumları tartışmayı ve bu olaylardan ders çıkarmayı deneyin.
İlişkilerde belirli bir denge sağlamak oldukça önemlidir. Sürekli eleştirel bir gözle ilişkiye bakmak, partnerinizin kendine olan güvenini zedeleyebilir. Kendi görüşlerinizin her zaman doğru olduğuna inanmak ve partnerinize sürekli olarak eleştirilerde bulunmak, ilişkiye olan sevgi ve bağlılığı etkileyebilir. Eleştiri yerine yapıcı bir dil kullanmak, hem partnerinizi motive eder hem de ilişkinizde olumlu bir etki yaratır. Unutmayın ki, herkes hata yapabilir ve bu hatalar birer öğrenme deneyimidir. Partnerinize olan sevginizi ve bağlılığınızı hissettirdiğinizde, iletişiminiz güçlenir ve ilişkiniz derinleşir.
İlişkiniz ne kadar güçlü olursa olsun, gelecekle ilgili planlar yapmamak, zamanla belirsizlik yaratır. Özellikle uzun süreli birlikteliklerde, birlikte nereye gitmek istediğinizi bilmek her iki taraf için de önemlidir. Eğer gelecekle ilgili konuşmazsanız, her bir tarafın kafasında farklı senaryolar oluşacak ve bu da gereksiz bir stres kaynağı oluşturacaktır. Partnerinizle gelecek hayallerinizi paylaşın, birlikte hayal edin ve bunları gerçekleştirmek için birlikte çalışmaya başlayın. Bu, sizin başkalarına yönelik duygusal bağlılığınızı artırırken aynı zamanda ortak hedefler oluşturmanızı sağlar.
Son olarak, ilişki içerisindekiler kadar kendi yaşamınıza da odaklanmak önemlidir. Kendi sağlığınıza ve mutluluğunuza yeterince önem vermiyorsanız, partnerinize de uygun bir ilişki sunamazsınız. Spor yapmak, sevdiğiniz aktiviteleri gerçekleştirmek veya sadece kendinize zaman ayırmak, hem kendinize olan güveninizi hem de ilişkinizin kalitesini artırabilir. Kendinize olan saygınızı artırmak, partnerinize de gösterdiğiniz saygıyı ve ilgili artırır. Unutmayın ki sağlıklı bir ilişki, iki bireyin de sağlıklı ve mutlu olmasıyla mümkündür.
Sonuç olarak, sağlıklı bir ilişki için her iki tarafın da çaba sarf etmesi gerekiyor. Bilinçli bir şekilde hareket ederek ve kendinizi sürekli geliştirerek, ilişkinizi güçlendirebilir ve sağlıklı bir birliktelik oluşturabilirsiniz. Unutmayın, ilişki inşa etmek zaman alabilir ama sağlıklı bir ilişki, iki taraf