Son günlerde gündemi sarsan bir gelişme yaşandı. İstanbul Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasına dair hazırlanan afişlerin yasaklanmasına karar verdi. Bu karar, İstanbul'da süregelen siyasi çekişmelerin bir yansıması olarak yorumlanıyor. İmamoğlu’nun 2024 yerel seçimleri öncesi gerçekleştirdiği kampanya çalışmalarına yönelik bu yasak, hem siyasi çevrelerden hem de halk arasında büyük bir tartışma başlattı. Başsavcılığın bu yasaklamaya gerekçe olarak gösterdiği faktörler neler? Bu durumun İstanbul'un siyasi atmosferine etkileri ne olacak?
İstanbul Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu'nun afişlerinin yasaklanma kararını, afişlerin içeriği ve siyasi propaganda amacıyla gerçekleştirilmesi üzerine dayandırdı. İmamoğlu’nun afişlerinde kullanılan görüntüler ve mesajların, kamuoyunu yanılgıya sürükleyebileceği ve siyasi tarafgirlik yarattığı iddia edildi. Başsavcılık, yasak kapsamına giren afişlerin, bazı yasal düzenlemelere aykırı olduğunu ve seçim dönemlerinde belirli kurallar çerçevesinde reklam ve propaganda yapılması gerektiğini vurguladı. Bu durumu, özellikle adayların eşit rekabet koşullarında seçim sürecini sürdürmelerinin gerekliliği açısından önemli bir adım olarak değerlendirdi.
Başsavcılığın bu yasaklama kararına yönelik siyasi çevrelerden çeşitli tepkiler geldi. İmamoğlu’nun partisi CHP, yasaklamanın demokratik değerlere darbe olduğunu, özgürlüklerin kısıtlanması anlamına geldiğini savundu. Öte yandan, bazı siyasi analistler ve yorumcular, yasaklamanın, iktidarın muhalefeti sindirme çabası olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Halk arasında ise durum karmaşık bir biçimde algılanıyor; kimi vatandaşlar, yasaklamanın seçim güvenliği açısından önemli bir uygulama olduğunu belirtirken, bazıları ise düşünce özgürlüğünün ihlali olarak gördü.
Sonuç olarak, İstanbul'da siyasetin nabzını tutan bu yasaklama, seçim sürecinde önemli bir tartışma konusunu beraberinde getiriyor. Sadece İmamoğlu'nun kampanyası değil, aynı zamanda Türkiye'deki siyasi atmosferin dinamikleri üzerine pek çok soru da akıllarda yer ediniyor. Seçim öncesi bu tür yasaklamaların, yürütme üzerindeki etkisi ve muhalefetin nasıl bir strateji izleyeceği de merakla bekleniyor. Önümüzdeki günlerde bu durumun nasıl şekilleneceği, hem İstanbul yerel siyaseti hem de Türkiye genelindeki politik dengeler için büyük önem taşıyor.