Antalya, geçtiğimiz günlerde beklenmedik bir doğal afete tanıklık etti. Sadece 45 dakika süren dolu yağışı, kentte hayatı adeta felç etti. Daha önce benzeri görülmemiş bir dolu miktarı, şehir genelinde büyük maddi hasarlara yol açtı. Hayatlarını kaybeden ya da yaralanan olmaması herkesi sevindirirken, kırılan camlar, hasar gören araçlar ve zarar gören tarım alanları ise gözler önüne serildi. Bu doğal olay, Antalya'nın iklim geçmişini tekrardan sorgulamasına neden olurken, bölgedeki insanlar, yaşadıkları korkunç anları gözyaşları içinde anlattı.
Olay, öğle saatlerinde aniden başlayan dolu yağışının, kısa sürede şiddetini artırmasıyla başladı. Meteoroloji verilerine göre, dolunun birikim hızı ve ağırlığı, beklenen değerlerin çok üstündeydi. 45 dakikalık sürede, dakikada 80 mm’ye varan yağış miktarı, hem doğal hem de yapay su birikintilerinin oluşmasına yol açtı. İstanbul'da bile yaşanmaz hale gelen bu doğal afete, Antalya halkı hazırlıksız yakalandı. Önceki haftalarda güneşli bir hava içinde bulundukları için, bu ani değişim birçok insan için şaşkınlık ve paniğe neden oldu. Dolu, ilk dakikalarda sadece birkaç çatı ve camın karmaşasına yol açsa da, hızlıca yayılarak bütün şehirde bir felakete dönüştü.
Antalya’daki dolu yağışı sırasında insanların yaşadığı çaresizlik, sosyal medyada paylaşılan görüntülerle gözler önüne serildi. Kimi vatandaşlar, evlerinin balkonlarından dolu yağışını kaydetmeye çalışırken, kimi ise araçlarının üstünde oluşan hasarları gösterdi. Birçok insan, sokaklarda dolunun yarattığı tahrip edici etkileri gözyaşlarıyla anlattı. "Şok oldum, ne olduğunu anlamadım. Bir anda gökyüzü kararınca dışarıda kalakaldım," diyen bir vatandaş, dolunun hem hayalleri hem de hayatı üzerindeki etkisini anlattı. Bir diğer vatandaş ise, "Tam yaz geldi derken böyle bir şeyle karşılaşmak gerçekten yıkıcı," ifadeleriyle hislerini dile getirdi. Dolu felaketi, sadece maddi kayıplara değil, psikolojik etkilerine de yol açtı. Kısa süreli panik ve korku, birçok kişinin bu olayı atlatmasını zorlaştırdı.
Şehrin dört bir yanındaki park alanları, araçlar ve tarım arazileri, dolunun etkisiyle ciddi zarar gördü. Camların kırılması, araçların üzerine düşen dolu tanelerinin neden olduğu çukurlar ve hasarlı tarım ürünleri, felaketin sonuçlarından sadece birkaçıdır. Yerel yönetim, dolunun ardından hasar tespit çalışmaları başlatarak, zarar gören vatandaşlara destek olacaklarını açıkladı. Çiftçiler, ürünlerinin büyük bölümü zarar gördüğü için büyük bir mağduriyet yaşarken, bu durum Antalya'nın tarım ekonomisine de büyük bir darbe vurmuş oldu.
Umarız bu tür doğal afetlerden gereken dersleri alır ve hazırlıklarımızı arttırırız. Sadece maddi değil, manevi olarak da bu tür olayların etkilerini unutmadan, daha dayanıklı bir toplum inşa etmemiz gerektiğini hatırlamalıyız. Antalya, doğal güzellikleriyle bilinen bir şehir olarak, bu tür olaylarla daha sık karşılaşmamak için iklim değişikliği konusunu da dikkatle analiz etmeli ve bu konuda adımlar atmalıdır.
Sonuç olarak, Antalya’daki dolu felaketi, insanların sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da etkilendiği bir olay oldu. Maddi kayıpların yanı sıra toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın önemi bir kez daha ortaya çıktı. Gelecekte benzer olayların önlenebilmesi için, hem bireysel hem de kurumsal olarak önlemlerin artırılması kaçınılmaz hale geldi. Antalya için bu olay, yeni bir dönemin başlangıcı olarak kaydedilirken, herkesin bu durumu bir ders olarak görmesi gerektiği gösterilmiş oldu.