Türkiye'de otomotiv sektörü, artan vergi oranları ve yüksek Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) uygulamaları nedeniyle maliyet baskısı altında kalmaya devam ediyor. Son günlerde bu baskıya bir tepki de Meclis önünde düzenlenen gösteride ortaya çıktı. Meclis binası önünde bir şahıs, ÖTV indirim talebine karşılık bulamayınca eski model beyaz Torosunu ateşe verdi. Bu olay, araç sahibi vatandaşların yaşadığı zorlukları ve otomotiv sektöründeki krizin boyutlarını gözler önüne serdi.
Özel Tüketim Vergisi, Türkiye'deki birçok otomobil sahibinin gündeminde önemli bir yer tutuyor. SUV ve lüks araçlar üzerinde uygulanan yüksek vergi oranları, 2023 yılında devlet bütçesine önemli katkılar sağlarken, sıradan vatandaşların alım gücünü önemli ölçüde etkiledi. Bu durum, aile bütçesinin büyük bir kısmını taşıt alımına yönlendiren orta ve alt gelir gruplarını derinden etkiliyor. Araç sahipleri, her geçen gün artan maliyetler karşısında hükümetten uzun süredir beklenen ÖTV indirimini talep ediyordu. Ancak, bu konuda atılacak adımların yetersiz kalması ve netleşmemesi, sıkıntılı süreçleri tetikledi.
Meclis önündeki protestoda, bir otomobil sahibi, kendisini çaresiz hissederek eski model beyaz Torosunu ateşe vermek yolunu seçti. Bu durum, medya ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Olayın anında kayıt altına alınması ve sosyal medyada hızla yayılması, birçok insanın bu protestoya duyduğu tepkiyi daha da büyüttü. Bazı vatandaşlar, bu tür eylemlerin sorunun çözümüne katkı sağlamayabileceğini savunsa da, bu durumun araç sahibi bireylerin yaşadığı maddi sıkıntıları gözler önüne serdiği ifade edildi.
Protesto sonrası güvenlik güçlerinin olay yerine intikal etmesi ve olaya müdahale etmesi kaçınılmaz oldu. Olay esnasında herhangi bir yaralanmanın olmaması sevindirici bir gelişme olmasına rağmen, bu tür eylemlerin artık bir rutin haline gelmesi endişe verici bir durum olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, bu tür bireysel protestoların, çoğu zaman toplumsal bir sorun olarak nitelendirilebilecek yüksek vergi oranlarına karşı bir tepki, hatta bir çığlığın yansıması olduğunu vurguluyor. Araç sahiplerinin çoğunluğu bu olayın ardından, hükümetin ve ilgili bakanlıkların bir an önce somut adımlar atması gerektiğini ifade ediyor. Aksi takdirde benzer eylemlerin artarak devam edeceği endişesi dile getiriliyor.
Sonuç olarak, otomotiv sektöründeki yüksek vergilerin yarattığı buhran ve bireylerin yaşadığı maddi sıkıntılar, protestolara yol açabilecek kadar ciddi bir hal almış durumda. Araç sahipleri, hükümetten daha adil ve makul politikalar bekliyor. Aksi halde, bireysel tepkilerin ve protestoların artarak devam etmesi kaçınılmaz görünüyor. Bu tür protestolar, halkın bir araya geleceği daha büyük bir harekete dönüşebilir. Hükümetin bu durumda nasıl bir yol izleyeceği, Türkiye’nin sosyal yapısını da derinden etkileyecek.
