İzmir’de AIDS nedeniyle hayatını kaybeden küçük çocuğun trajik hikâyesi, babasının ifadesiyle daha da yürek burktu. Çocuğun babası, oğlunun hastalık sürecinde yaşadığı zorlukları ve toplumdan gördükleri dışlanmayı anlatarak yaşadıkları acıyı dile getirdi.
Baba ifadesinde, oğlunun doğuştan HIV pozitif olarak dünyaya geldiğini ve bu durumun çok geç fark edildiğini söyledi. “Eşimden oğlumuza bulaşmıştı. Doğduğunda bunu fark edemedik. Doktorlar durumu söylediğinde zaten çok zor bir süreç başlamıştı. Tedavi için elimizden geleni yaptık, ama hastalık çok ilerlemişti,” ifadelerini kullandı.
Tedavi sürecinde karşılaştıkları sosyal damgalamadan da yakınan baba, “Hastaneye her gittiğimizde insanların bizden uzaklaştığını, oğluma korkuyla baktıklarını gördüm. O bir çocuktu ve hayata tutunmaya çalışıyordu. Ancak toplumun dışlaması onun moralini daha da bozdu,” dedi.
Oğlunun son anlarında bile hayat dolu olduğunu belirten baba, gözyaşları içinde şunları ekledi: “Oğlum her şeye rağmen güler yüzlüydü. Bir gün futbol oynayacağını hayal ederdi. Ancak hastalık buna izin vermedi.”
Uzmanlar, HIV/AIDS hastalarına yönelik toplumsal farkındalığın artırılmasının, hem hastaların hem de ailelerinin yaşadığı sosyal zorlukları azaltabileceğine dikkat çekiyor. Türkiye’de HIV ile yaşayan bireylerin karşılaştığı damgalama ve dışlanma sorununun, hem eğitim hem de bilinçlendirme kampanyalarıyla aşılabileceği belirtiliyor.
Çocuğun trajik ölümü, yalnızca bir sağlık sorununun değil, aynı zamanda toplumsal önyargıların da bir kurbanı olabileceğini gözler önüne serdi. Bu olay, toplumda HIV/AIDS konusundaki farkındalık çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.