İstanbul'un yoğun alışveriş merkezlerinden birinde yaşanan ve birçok kişinin tepkisini çeken bir olay, insanların güvenliğini yeniden sorgulamasına neden oldu. Olay, bir kadın ziyaretçinin alışveriş merkezinin tuvaletine girmesiyle başladı. Kadın, ihtiyacı nedeniyle girdiği tuvalette birden karşılaştığı korkunç manzara karşısında şok oldu. Kendisini tehdit eden bir adamın davranışlarına tanık olduktan sonra, panik içinde tuvaletten çıkmaya çalıştı. Bu sırada kadın, cesaretini toplayarak durumu hemen güvenlik güçlerine bildirmeye karar verdi, ancak olayların gidişatı düşündüğünden daha karmaşık bir hal aldı.
Alışveriş merkezine gelen kadın, günün yorgunluğunu atmak ve bir süre dinlenmek amacıyla tuvalete girdi. İhtiyaç giderme sırasında, tanımadığı bir erkeğin aniden ortaya çıkmasıyla korku dolu anlar yaşadı. Kadın, adamın tuvaletteki davranışlarının tehditkar olduğunu hissederek hemen durumu kontrol altına almaya çalıştı. Fakat bu girişim, onun için oldukça zorlayıcıydı. Kafasında binbir düşünceyle ne yapacağını kestiremezken, içgüdüleri onu hemen güvenlik yetkililerine bildirmeye yönlendirdi. Hemen ardından, ürpererek tuvaletten çıkmaya yöneldi ancak işlerin kolay olmayacağı belli oldu.
Kadın tuvaletten çıkarken, güvenlik ekiplerinin nereye gittiğini düşünmeden önce yaşananları aktarmak için kendini dışarı attı. Ancak, tam o esnada bir güvenlik görevlisinin onu durdurması ve davetkar bir tutumla olayın üzerine gitmesi beklenmedik bir durumdu. Kadın, güvenlik görevlisinin onu koruma başlığı altında, olayın üzerini kapatmaya çalıştığını düşündü ve bu durum karşısında daha da tedirgin oldu. Olayın üzerine gidilmesini beklerken, bu şekilde bir yaklaşım düşünmeye bile cesaret edemedi. Bu nedenle, fear ve kaygı içinde daha fazla beklemek istemedi. Kadın, güvenlik görevlisinin “yapacak bir şey yok” tavrına karşılık, daha fazla dayanamayarak güvenliği bularak durumun acilen tazelenmesi gerektiğinin altını çizdi. Alışveriş merkezi yönetimine, bu olayın açık bir güvenlik açığı olduğunu belirtmekte gecikmedi.
Bu korkunç olay, sadece bir bireyin yaşadığı travmanın ötesinde, alışveriş merkezlerinin güvenlik sistemlerinin sorgulanmasına neden oldu. Tüm İstanbul'da AVM'lerde benzer durumların yaşanmaması için gereken tedbirlerin hızla alınması gerektiği, kadınlardan gelen cesur ve cesaret verici seslerle daha da gün yüzüne çıkmaya başladı. Kadınlar, alışveriş merkezlerinde kendilerini güvende hissetmek ve hayatlarını sürdürmek için daha fazla önlem talep etmeye başladılar.
Olayın ardından, kadınların çaresiz kaldıkları bu durumlarla yüzleşmek ve çözüm yolları bulmak adına bir araya gelmeleri de göz ardı edilmedi. Sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar ve çağrılar, toplumsal bir farkındalık oluşturma amacını taşımakta. Yaşanan bu tür olayların tekrar etmemesi adına toplumun bilinci yükseltilmeli ve kadınlar, yaşadıkları travmaları konuşabilmek için cesaretlendirilmelidir.
İstanbul'da yaşanan bu olay, tüm alışveriş merkezlerine sesleniyor: Güvenlik her şeyden önce gelir. Bu tür durumlar yalnızca kadınların yaşadığı değil, herkesin içsel korkularla savaştığı durumlardır. Alışveriş merkezleri, sadece alışveriş yapma alanları değil, toplumsal hayatın dinamiklerinde de önemli yer kaplamaktadır. Bu nedenle, güvenliğin sağlanması ve herhangi bir taşkınlıkla karşılaşılması durumunda acil önlemler alınması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Kısacası, bu tür durumlarla karşılaşanların seslerini duyurmaları ve güvenlik güçlerinin gereken önlemleri alması, toplumun ortak sorumluluğudur.